HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK

Tahminlerin ötesinde bir farkla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini kazanan Millet İttifakı, siyasetin önüne yeniden karılacak olan oyun kartlarını koydu.
Açılan yeni sahnedeki siyaset oyunu, öyle görünüyor ki yakın dönemde büyük değişikliklere gebe. Yerel bir seçim olsa da, sonuçları ülke siyasetini kaçınılmaz değişimlere zorluyor. İktidar ve muhalefet yeniden şekillenecek, dağılmalar, yeni ittifaklar aranacak, açılan yeni sahnede her parti daha uygun pozisyon almaya bakacak.
31 Mart’ta, az farkla da olsa muhalefet öne geçmişti. 17 yıldır ülke siyasetini, 25 yıldır İstanbul siyasetini elinde tutan iktidar, geride kalmış, İstanbul’la birlikte birçok büyük şehri de kaybetmişti. Sonucu kabullenmesi, içine sindirmesi kolay değildi. Bıraktığı anda, dalga dalga yaşanan depremin artçıları gelecekti.
Değişik itiraz ve bahanelerle, toplumun anlayamadığı gerekçelerle seçimlerin iptali için her yol denendi ve kimselerin içine sinmese de, yalnızca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri iptal edildi.
Bu karar akıllara bir türlü yatmadı.
İtirazlara, yükselen toplumsal tepkilere kulak bile asılmadı. Daha öncekilerde yaşandığı gibi, değişik manipülasyonlarla toplumsal iradeye yön verilerek sonuç değiştirilmeye çalışıldı.
Ama olmadı.
Tam tersine, daha önce kendi adayını çıkaranlar da, sandığa gitmeyenler de, başka partilere oy verenler de başka illerden, tatil beldelerinden akın akın İstanbul’a koşarak, iktidar ve muhalefet cephesi arasındaki on üç binlik oy farkını yedi yüz binin üzerine çıkararak herkesi şaşırttı.
Bu nasıl oldu, böylesine bir doğal ittifak nasıl sağlandı?
Her şey, bir çocuğun çocukça, sonucunu tahmin edemediği bir sloganıyla başladı:
“ Her Şey Çok Güzel Olacak”
Kulaktan kulağa yayılan bu bir cümle her şeyi anlatmaya yetmişti. Projelere, vaatlere, nutuklara pek bakılmadı. Zaten büyük mitingler, gösteriler, reklam kampanyaları da yapılmadı.
Bu söylem, sanki kapıyı açıp milyonları bir sel halinde içeride bir alanda toplayan sihirli bir sözcük gibiydi.
Anket firmalarının çoğu sonucu çoktan görmüş, açıklamıştı. Ama yapacak bir şey yoktu.
Çaresizce atılan yanlış adımlar, muhalefeti daha da toparladı. Önü alınamayan bir sel haline getirdi.
23 Haziran akşamı; muhalefetin büyük bir oy farkı, seviyeli coşkusu ve alkışları eşliğinde sahne kapandı.
Ekrem İmamoğlu’nu, parti liderlerini, emek ve özveri sahiplerini kutlamak gerekir.
Sonuç; kollektif, örgütlü bir cephenin zaferi.
Topluma,” ötekilere” karşı üstünlüğün, ayrıştırmanın değil, birleşmenin, bütünleşmenin zaferi.
Açılan yeni sahnede, biriken, kangren haline gelen siyasi, ekonomik, sosyal sorunlar kapıda bekliyor.
Toplum, krizler sarmalından bir an önce kurtulmayı bekliyor.
Halk; siyasilere gerekli mesajı en açık haliyle verdi.
Ufukta umudu gölgeleyen sis bulutları dağılmış değil. Tehlikeli oyunlar, entrikalar, tehlikeler, zorluklar bitmiş değil.
Bundan sonrası çok da kolay olmayacak.
Ama umuda dört elle sarılın.
“ Her Şey Çok Güzel Olacak”